Elazığ'ın Ağın ilçesine bağlı Saraycık köyünde yaşayan 72 yaşındaki Turan İkinci, hayvan sevgisiyle örnek oluyor. İstanbul'da çalıştıktan sonra emekli olan ve 22 yıl önce eşiyle birlikte köylerine dönen 3 çocuk babası İkinci, yaşlılığından dolayı sahibi tarafından terk edilen bir eşeğe bakıyor. 21 yıl önce kırsalda bulunan bu eşeği sahiplenen İkinci, ona kendi bahçesinde bir barınak yaptı ve "Minik" adını verdi. Minik'le olan dostluğu, İkinci'nin hayvan sevgisini daha da pekiştirdi. Sadece Minik'e değil, köyde yaşayan onlarca sahipsiz hayvana da bakıyor. Yalnızca kendisini değil, Minik'i de emekliliğe hak kazandırmış sayıyor. Yılların verdiği deneyimle, hayvanlara bakmanın ne kadar keyif verici olduğunu anlatıyor.
Minik'in Hikayesi
30 yaşında olduğu tahmin edilen Minik, 21 yıldır köyde özgürce yaşıyor. İkinci, Minik'in köy hayatına renk kattığını ve onunla ilgilenmekten büyük mutluluk duyduğunu belirtiyor. "Bir ramazan ayıydı getirip köyün yakınlarına bırakmışlardı. Kıyamadım, aldım getirdim. Zamanla 'Minik' ve ben arkadaş olduk. Ben 'Minik'siz olamam, 'Minik' de bensiz olamaz," diyor duygusal bir şekilde. İkinci, Minik'in kendisine hayatının anlamını kattığını ve birlikte geçirdikleri her anın kıymetini bildiğini söylüyor. Eşeğin sağlık durumu iyi ve İkinci ona düzenli olarak bakıyor.
Sahipsiz Hayvanlara Şefkat Eli
İkinci'nin şefkati sadece Minik'le sınırlı değil. Köyde yaşayan 40'ı aşkın kedi ve köpeğe de bakıyor. Tanıdığı hayvanseverlerin gönderdiği mamalarla bu hayvanları besleyen İkinci, her sabah erken kalkıp onların mamalarını ve sularını veriyor. "Sabah saat 06.30-07.00 gibi onlar için kalkıyorum, mamalarını ve sularını veriyorum. Sabahtan akşama kadar onlarla ilgileniyorum. Başka bir işim yok, emekli insanım, günlerimi onlara adadım. Ölene kadar da onlara bakacağım," diyor. Köyün sakinleşip sessizliğe büründüğü akşam saatlerinde de hayvanlara bakmaya devam ediyor. Hayvanlara olan bağlılığı, köy halkının saygısını kazanmasını sağladı.
Hayvan Dostlarına Çağrı
Son yıllarda köyde ve çevresinde sahipsiz hayvan sayısının arttığını gözlemleyen İkinci, ailelerin bakamadıkları hayvanları kısırlaştırmaları gerektiğini vurguluyor. Bu konuda yetkililerden destek bekliyor. İkinci'nin öyküsü, hayvan sevgisinin yaşla, koşulla sınırlı olmadığını gösteriyor. Hayvan dostu olmak için yaşlı olmak zorunda kalmayacağımızın bir kanıtı niteliğinde. İstanbul'dan Elazığ'a uzanan yolculuğunda, İkinci gönlüne sığınan hayvanları yanlız bırakmayacağının da sözünü veriyor. Bu örnek davranışı, diğer hayvanseverlere de ilham verecek gibi görünüyor.