Elazığ Ticaret Borsası'ndan Tepki
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın "Makroihtiyati Çerçeveye İlişkin" düzenlemesi, Elazığ'ı kapsam dışı bırakmasıyla büyük tartışmalara neden oldu. Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, bu durumun Elazığ esnaf ve sanayicisini ciddi şekilde mağdur ettiğini belirtti. 11 depremzede ilden sadece Elazığ'ın bu çerçeve dışında bırakılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Dumandağ, hükümet yetkililerinden ve ekonomi kurmaylarından konunun yeniden değerlendirilmesini istedi. 2020 ve 2023 depremleri ile pandemi sürecinin ağır etkilerini yaşayan Elazığ'ın, ekonomik desteklerden mahrum kalmasının kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Dumandağ, devletin her zaman esnafın yanında olduğunu bildiklerini ancak bu durumun istisnai bir durum olduğunu ve acil müdahale gerektiğini ifade etti. Bu mağduriyetin giderilmesi için gerekli adımların atılmasını beklediklerini belirtti.
Bingöl, Tunceli ve Muş da Etkilendi
Elazığ Ticaret Borsası, sadece Elazığ'ı değil, Bingöl, Tunceli ve Muş illerini de kapsayan geniş bir bölgede faaliyet gösteriyor. Bu illerdeki esnaf ve sanayiciler de deprem ve pandemi süreçlerinden olumsuz etkilendi. Başkan Dumandağ, bu illerdeki işletmelerin de benzer desteklerden yararlanması gerektiğini vurguladı. Deprem riskinin devam ettiği bu bölgelerde, ekonomik desteklerin kesintiye uğraması, işletmelerin önlem almasını zorlaştırıyor. Devletin bu bölgelerin ekonomik kırılganlığını dikkate alarak desteklerini sürdürmesi büyük önem taşıyor. Ekonomik istikrarın sağlanması için gereken önlemlerin bir an önce alınması hayati önem taşımaktadır. Bu durum, sadece ticareti değil, bölgenin genel sosyal ve ekonomik yapısını da etkilemektedir.
Devletten Destek Bekleniyor
Elazığ Ticaret Borsası Başkanı, devlet yetkililerinin ve milletvekillerinin konuya hassasiyet göstererek, Elazığ ve diğer illerdeki mağduriyetin giderilmesi için gerekli adımları atacağına inandığını dile getirdi. Esnaf ve sanayicinin yanında olan devlet yetkililerinin, bu konuda da gerekli desteği sağlayacağına olan inancını tekrarladı. Bölgenin ekonomik kalkınması ve istikrarı için alınacak kararların, sadece geçici değil, uzun vadeli çözümler sunması gerektiğini ifade etti. Bu durumun, bölge halkının yaşam standartlarını doğrudan etkilediğini ve bu nedenle acil müdahale edilmesi gerektiğini belirtti. Devletin ekonomik desteklerinin bölgenin kalkınması için hayati önem taşıdığına vurgu yaptı.