Elazığ'da, 15 Kasım 2024'te erkek arkadaşı tarafından vurularak 3 Ocak 2025'te hayatını kaybeden gazeteci Semra Demirelli anısına, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kabrine karanfil bırakıldı. Olay, Elazığ'ın Abdullahpaşa Mahallesi'nde meydana gelmişti. Fırat Üniversitesi Hastanesinde 48 gün yaşam mücadelesi veren Demirelli, maalesef kurtarılamadı. Genç yaşta hayata veda eden Demirelli'nin ölümü, Türkiye'nin dört bir yanında büyük üzüntü ve tepkiye yol açtı. Olay, kadına yönelik şiddetin korkunç boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Toplumun her kesiminden insan, Semra Demirelli'nin ölümünün ardından kadına yönelik şiddetin son bulması için daha güçlü önlemler alınmasını talep etti.

Semra Demirelli Kimdi?

Kanal Fırat Televizyonu muhabiri olan Semra Demirelli, mesleğinde başarılı ve sevilen bir isimdi. Hayatı dolu, enerjik ve insanlara karşı son derece iyi niyetli bir kişiliğe sahipti. Meslektaşları ve ailesi tarafından çok seviliyordu. 25 yaşında genç yaşta hayatını kaybetmesi, hem ailesi hem de çalışma arkadaşları için büyük bir kayıp oldu. Demirelli'nin ölümü, Elazığ ve tüm Türkiye'de derin bir üzüntü yarattı. Öldürülmesi, şiddetin ve kadın cinayetlerinin ne kadar yıkıcı sonuçlar doğurabileceğinin acı bir örneğidir.

8 Mart'ta Anma Töreni

Sugözü Mahallesi muhtarı Seda Gündoğan öncülüğünde mahalle sakinleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Semra Demirelli'nin kabrini ziyaret etti. Kadınlar, burada bir araya gelerek, Demirelli'yi andılar ve dualar okudular. Karanfiller bırakarak, Demirelli'ye olan saygılarını ve özlemlerini dile getirdiler. Bu anma töreni, sadece Semra Demirelli'yi anmakla kalmadı, aynı zamanda şiddetin her türlüsünün ve özellikle kadına yönelik şiddetin son bulması için bir çağrıydı.

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele

Seda Gündoğan, yaptığı açıklamada Semra Demirelli'nin hayat dolu ve sevgi dolu bir insan olduğunu vurguladı. Gündoğan, Demirelli'nin erkek arkadaşı tarafından katledilmesinin kadına yönelik şiddetin korkunç sonuçlarını gösterdiğini belirtti. Kadınların güven içinde yaşam hakkına sahip olduğunu, şiddetin asla kabul edilemez olduğunu söyledi. Dünya genelinde 8 Mart'ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü'nün, kadına yönelik şiddetin son bulması için bir fırsat olduğunun altını çizdi. Sadece 8 Mart'ta değil, her gün kadınların güvende ve özgürce yaşama hakkının savunulacağının sözünü verdi. Kadınların gücünün, başarısının ve sevincinin takvimin bir günüyle sınırlı olmaması gerektiğini ve kadınların her gün değer görmeyi hak ettiğini belirtti. Gündoğan ve kadınlar, şiddetin son bulması ve kadın haklarının güvence altına alınması için mücadelelerine devam edeceklerini belirttiler.